Prof. Dr. Sadık SARISAMAN*
GİRİŞ
Dünyada elektriğin aydınlatma amacıyla kullanılması ilk defa 1857 yılında Fransa’nın Lyon şehrinde olmuştur. Bu şehirdeki Imperiale Caddesi ark lambaları ile aydınlatılan ilk cadde olmuştur. Ancak bu gelişmeden sonra yine Fransa’nın Paris şehrindeki Opera Caddesi’nin 1878 yılında elektrik enerjisi ile aydınlatılmasına kadar bu konuda herhangi bir gelişmeye rastlanmamaktadır. Aynı yıl Londra gar ve tiyatro binaları da elektrikle aydınlatılmıştır.
Elektrikçilikte akkor lambanın bulunması bir dönüm notası olmuştur. Edison 1879’da akkor lambayı icat etmiş ve New York’da ilk elektrik Santralini kurmuştur. Bilahare O’nun 1880’de elektrik üreten ilk şirketi faaliyete geçirmesi ile elektrik tüm dünyada hızla yayılmıştır. 1882’de New York’un Manhattan bölgesinde yaklaşık 2,5 kilometrekarelik dağıtım sistemi 100 kilovat gücündeydi ve 1200 lambayı aydınlatabiliyordu. Konutların da hidroelektrik santralı sayesinde elektrikle aydınlatılması ilk defa 1882 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Wisconsin şehrinde gerçekleşmiştir. 1888’de Londra’da 10.000 voltla beslenen bir dağıtım şebekesi ile bütün başkente elektrik verilmiştir.
Türkiye’nin ise ilk defa elektrikle tanışması 1860’lı yıllarda Çemberlitaş’ta halka açık konferanslarla eğitime başlayan Dar’ül Fünun binasında verilen “Tatbikatlı ilm-i fizik” dersi sayesinde olmuştur. Elektriğin aydınlatma gücü ise ilk defa 19. asrın son çeyreğinde Şirket-i Hayriye vapurlarında görülmüştür.
Bununla birlikte Türkiye’de şehirlerde elektrikten aydınlatma aracı olarak yararlanılması ilk defa 20. yüzyıl başlarında mümkün olabildi. Türkiye’de elektrikle tanışan ilk şehrin Tarsus olduğu genel kabul gören bir bilgidir. Tarsus’a 1902’de elektrik verildiği ifade edilir. Selanik ve İzmir ise 1905 yılında elektriğe kavuşmuştur. Halep, Bursa ve Manastır 1906’da, Şam 1907’de elektriğe kavuşmuştur. 1910 yılında da Hüdavendiğar vilayeti Kütahya sancağı Uşak kazası elektrikle aydınlatılmaya başlanmıştır. İstanbul ise Silahtarağa Termik santralinin kurulması ile 11 Şubat 1914 tarihinde elektriğe kavuşmuştur. Ancak bu şehrin Anadolu yakasına elektrik vermek 1926 yılında mümkün olabilmiştir.
1920’li yıllar Türkiye’de şehirlerin elektriğe kavuşma çabası içerisinde oldukları dönemdir. Bu çaba neticesinde çok sayıda şehir elektrikle aydınlatılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başkenti Ankara’ya 1925 yılında elektrik gelmiştir. Yine bazı şehirlerin elektrikle tanışma tarihleri şu şekildedir: Isparta 1917, Eskişehir 1919, Kütahya1926, Samsun 1927, Denizli 1928, Trabzon 1929.
Afyonkarahisar’da Elektrik Santrali İnşa Etme Kararı
Afyon’a elektrik getirilmesi konusunda 1927 yılı içerisinde ciddi bir çalışma başlatıldı. Vali Edhem Bey bu yıl İstanbul’dan bir Fransız mühendis getirtti. Gecek ve Kışlacık taraflarında çalışmalar yaptırdı. Bu arada Eskişehir ve İzmit’deki elektrik tesisatlarını da incelettirdi . Vali Bey sonunda hidroelektrik santrali yerine mazot ile çalışacak olan bir elektrik tesisatı kurdurmaya karar verdi. Vilayet bu kararı alırken gelirinin masraflarını karşılayıp karşılamayacağını hesaba katmıştır.[1]
Diğer taraftan keçeciler iptidailikten kurtulmak için elektriğin gelmesini sabırsızlıkla beklemişlerdir. Keçeciler Odası elektrikli makinelerin çalıştırılması hususunda esnafı bilgilendirmek istemiştir . Şehre elektrik geldiğinde keçe yapımı için hallaç silindirine elektrik verildiğinde acemilik çekmemek için ot makinesinde tecrübe etme kararı almıştır. Bu amaçla esnafın ortaklaşa kullanımına sunmak için bir kaç ot makinesi satın alınması yoluna gidilmiştir.[2]
Bilahare şehrin elektrik projesini hazırlaması için aynı zamanda Darülfünun’da hoca olan elektrik mühendisi Refik Bey’e[3] müracaat edilmiştir. Refik Bey projeyi tamamlayarak 1927 yılı Haziran ayı içerisinde Afyonkarahisar valiliğine ulaştırmıştır. Projeye göre tesisat ve bina masrafları 92.533 liradır. Diğer giderlerle beraber projenin hayata geçirilebilmesi için 105.593 liraya ihtiyaç olduğu belirtilmiştir[4].
Söz konusu projeye istinaden elektrik imtiyazı Macar Ganz Şirketine verilmiştir. Şirketle imzalanan anlaşmaya göre santralde kullanılacak kayışlar, kasnak kayışları has köseleden geniş ve kalın, ek yerleri dikilmiş ve yapıştırılmış olacaktır. Fabrikanın uzunluğunca raylar üzerinde hareket edecek 3.000 kiloluk dönen bir köprü yapılacaktır. Ayrıca ikaz ampermetresi ve voltmetresi 100 amperlik sigorta, paratoner, 31 kalem çeşitli alet ve edevat bulunacaktır. Santralde kullanılacak çıplak ve bakır tellerin miktarı 8.530 kilodur. Teller kalınlıkları itibarıyla 6 tür olacaktır[5]. Mukavele gereğince 100 er beygir kuvvetinde 4 parçadan oluşan 2 adet dizel motoru konulacaktır. Devir sürati dakikada 400 den aşağı olmayacaktır. Motorlar üzerinde devir adedini sayan sayaçlar bulunacaktır. Motorların mazot tüketimi her beygir kuvveti için saatte 175 gramdan fazla olmayacaktır. Bu şartlarda bir motor tam faaliyetle çalıştığı zaman saatte 17,5 kilo mazot yakacaktır. 2 adet yağ haznesi bulunacaktır. Yağ haznelerinin her biri 2.000 kilo yağ alacaktır. Yağ hazneleri profilli demirlerle kuvvetlendirilecektir. Depolardaki yağ miktarını gösteren müşir, sübap ve tulumbalar bulunacaktır. Elektrik genaratörleri 90 kilovolt amperlik üretim yapacaktır. Raylar tam olacak, devir adedi 1000’i geçmeyecektir.[6]
Sözleşmede süre de söz konusu edilmiştir. Ganz Şirketi elektrik tesisatını 9 ay içerisinde faaliyete geçirmeyi taahhüt etmiştir. Ancak şirket bunun için il özel idaresi tarafından inşa edilecek olan santral binasının 5 ay içerisinde tamamlanması şartını öne sürmüştür. Geriye kalan 4 ayda da elektrik tesisatını işler hale getireceğinin sözünü vermiştir[7]. Basında belirtildiğine göre 1928 yılı Mayıs içerisinde bina inşaatının tamamlanması, Eylül ayında da Afyonkarahisar’a elektrik verilmesi beklenmekteydi[8].
Santral Binasının Yapılması
Öncelikli iş santral binası yapılması idi. Bu amaçla ihaleye çıkılmıştır. İhale vilayet encümeni tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Buna göre Afyonkarahisar merkezinde inşası kararlaştırılan elektrik santrali binasının “ihale-i katiyyesi” kapalı zarf usulüyle 15 Şubat 1928 Çarşamba günü saat 14.00’de yapılacaktır. İhale şartnamesi ve krokisinin birer nüshası da İstanbul , İzmir , Konya vilayetleri özel idarelerine gönderilmiştir. Talipliler adı geçen illerin özel idarelerine yada Afyonkarahisar vilayet encümenine müracaat edebileceklerdir. Belirtilen günde geçici teminat ile yetki belgesi ve kanunen ibrazı lazım gelen diğer belgeleri yanlarında bulundurmaları gerekmektedir[9].
Ancak, açılan ihaleye talipli çıkmadığı için bina yapımı gecikmiştir. Bilahare ihale gerçekleştirilmiş, ancak sorunlar bitmemiştir. Öncelikle santral binasının metruk Arslanlar Mezarlığı arazisine yapılması düşünülmüştür. Ancak görülen sakıncalar üzerine buradan vaz geçilerek yeni bir yer aranmıştır.[10] Anlaşıldığına göre santral binasının yapılacağı yer şehrin genişleme planı içerisinde yer alan caddenin tam üzerine rast geldiği için yeni yer aranmıştır[11].
Bilahare Ermeni mezarlığına yakın bir yerde karar kılınmıştır. İhaleyi alan firmaya burada inşaat yapma izni verilmiştir. Ardından firma 1928 yılı Mayıs ayı sonlarında temel kazmaya başlamıştır. İnşaatın bir ay içerisinde tamamlanması planlanmıştır. Buna göre tesisatın yapımına ayrılacak zaman da 4 ay olduğundan şehrin en geç 1928 yılı Kasım ayı içerisinde elektriğe kavuşacağı var sayılmıştır[12]. Ancak, santral binası inşaatını yükümlenen müteahhit mukaveleye aykırı işler yaptığından dolayı inşaat bir ara tatil edilmiştir. Dolayısıyla bina inşaatı gecikmiştir[13]
Ekim ayına gelindiğinde bina inşaatı hala devam ediyordu. Nitekim 17 Ekim 1928 tarihli bir haberde elektrik santral binasının inşasının sona ermek üzere olduğu haberi basına yansımıştır. Tesisatın Şubat ayı sonuna kadar tamamlanacağı beklentisine işaret edilmiştir[14]. Bütün bu bilgilerden bina inşaatının 1928 yılı Ekim ayının son günlerinde bittiği anlaşılmaktadır.
Elektrik Şartnamesi
Belediye muhatapları için öncelikle bir “Elektrik Şartnamesi” hazırlamıştır. Bu şartlara aboneler ve binalara tesisat yapacak uzman kişiler de uymak zorundaydılar. Aboneler cereyan aldığı anda imza edecekleri bu mukavelename ile bütün şartları kabul etmiş sayılıyordu. Söz konusu şartnamede hem yapılacak elektrik tesisatının standartları hem de verilecek hizmet hakkında teferruatlı bilgiler yer alıyordu.
Buna göre elektrik tesisatı döşeyebilmek için uzman olmak gerekiyordu. Bu kişilere elektrik tesisat müteahhidi deniliyordu. Müteahhitlik yapacak olanlar belediye veya santral mühendislerinden bir heyet tarafından imtihan edileceklerdi. İmtihanda başarılı olanlar müteahhitlik yapma hakkı kazanacaklardı. Tesisat yapabilecek bilgiye sahip olduğuna dair heyete bir ehliyetname göstermek de müteahhit olmanın başka bir yolu idi. Ancak bu ehliyetnamenin heyet tarafından onaylanması ve belediyeden izin belgesi verilmesi gerekiyordu.[15].
Ehliyetname veya izin belgesi alacak olan müteahhitler belediyeden vesikasını alabilmek için teminat olarak 100 lira depozito yatıracaklardı. Tesisat yapmaktan vazgeçen müteahhitler vesikalarını belediyeye iade ettikleri taktirde bu para kendilerine geri ödenecekti. Vesika sahibi olmayan müteahhitlerin tamirat yapmalarına da izin verilmemiştir.
Bunun dışında arzu eden müşteriler elektrik santralindeki ustalara da tesisat yaptırabileceklerdi. Bu kişiler ustalarla tesisat bedelini kararlaştırarak bir defada ya da bir kaç taksit halinde ödeme yapabilirlerdi.
Tesisat müteahhidinin yaptığı tesisatın muhtelif zamanlarda uygunsuz yönleri tespit edilirse ilkinde 500 kuruş ceza alınacaktır. Bu kusurlar arasında kötü malzeme kullanma, tesisata buatsız[16] ek yapmak örnek olarak gösterilebilir. Tekerrürü halinde müteahhidin mezuniyet belgesine el konulacak ve ilaveten 10 lira da para cezasına çarptırılacaktı[17].
Elektrik alacak binalara tesisat yapımı hususunda bazı standartlar getirilmiştir. Bu standartlar şöyledir: Tesisatlardaki bütün teller güvenli olacak, kalınlığı 1 milimetrenin altında olan teller ile çıplak tel kesinlikle kullanılmayacaktır. Teller saf bakırdan yapılmış ve üzeri kaplı olacaktır. Tellerin direnci 600 miliohmdan aşağı olmayacaktır. Rutubetli yerlerde daha özenli davranılacaktır. Buralardaki tesisatlarda kurşunlu kablo kullanılacaktır[18]. Tesisatta Köhel türünden tel kullanılabilir. Ancak öyle yapılırsa küçük malzemeler de aynı türden olacaktır[19].
Katlara elektrik sevkiyatı için kalın çelik borular kullanılacaktır. Döşeme hizalarında temizlik sırasında su temas etmemesi için teller kurşun borular içine alınacaktır. Bu borular da duvar içerisine yerleştirilecektir.
Tesisat dahilinde buatlar, rozaslar[20] birinci sınıf porselenden yapılmış olup içerisindeki aksam bronz olacaktır. Kesinlikle çinkolu malzeme kullanılmayacaktır. Anahtarların üst kısımları madeni olmayacaktır. Dayanımı 6 amper ve 250 volttan aşağı olan anahtarlar kullanılmayacaktır[21].
Elektrik alacak her müşteri bir madeni tablo[22] ve lüzumuna göre her katta bir veya daha fazla izabe ( yumuşak) telli tablolar koymak zorundadır. Tablolar damarsız mermerden imal edilecektir. Her elektrik nakil telinin en fazla beş çıkışı olacaktır[23]. Devrelerin cereyanı 4 amperden fazla olmayacaktır[24].
Diğer taraftan duvar içerisinden geçen gizli tesisat da yapılabilir. Bu durumda boru tesisatı tamamlandıktan sonra teller geçirilecektir. Tellerin kolayca sevki için köşelere ve gerekli yerlere buatlar konacaktır. Bu tür tesisat yapan müteahhit boruları tamamladıktan sonra telleri çekmeye başlamadan muayene yaptırmaya mecburdurlar. Muayenesi yapılmayan tesisata cereyan verilmeyecektir.
Borular içerisindeki teller tek parça olacak, kesinlikle ek yapılmayacaktır. Gerekli yerlerde derhal porselen buatlar kullanılacaktır. Çıkışlarda kullanılacak teller lüzumuna göre 1 veya 1,5’luk olabilir. Linyeler[25] en az 2,5’luk olacak, sütunlar 4 metreden aşağı olmayacaktır. Avize olan yerlerde avizelerin çıkışlara bağlantısı klemensler[26] ile yapılacaktır[27].
Bununla birlikte tesisattaki bütün sütunların uçları sokak kapılarının yanında yerden 2,5 metre yükseklikte yapılacaktır. Kapıya 1 metre uzaklıkta olacaktır. Mesafesi fazla olan tesisatlar kabul edilmeyecektir[28].
Ahırlarda yapılacak tesisatta lambalar tamamen tavanlarda olacak ve anahtarların hepsi tevzi tablosu üzerinde yer alacaktır. Hayvanların temas edeceği hiç bir yerden boru geçirilmeyecektir. Borular içerisinde kesinlikle kordon tel kullanılmayacaktır. Lamba askı tellerinde kullanılacak olan kordon tellerin uçları açılmamaları için lehimlenecektir. Çıplak teller asla dışarıda olmayacaktır. Tesisat sona erdiğinde muayenesi yapılacak. Eksikleri görülürse cereyan verilmeyecektir.
Sanayi kuruluşları motor tesisatı yaptırmadan evvel motor için gerekli olan elektrik miktarını ve takacakları motorun gücünü belediyeye bildireceklerdir. Alacakları cevaba göre tesisatı kurduracaklardır. Yapılacak elektrik tesisatının planı öncelikle belediyeye verilecektir. Plan kabul edilirse tesisat yapılmaya başlanacaktır. Planda gösterdiği motor dışında başka bir motor kullanan işletmeye elektrik verilmeyecektir. Belediyenin onayını almadan tesisat yaptıranlar da elektrik kullanamayacaktır[29].
Şartnameye göre elektrik saati de önemlidir. Müteahhitler şirketin mühürlemiş olduğu saatin bulunduğu tabloya kesinlikle dokunamayacaklardır. Mühürleri kaldırılmış bulunan abonelerden harcadıkları elektrik miktarı ile uyumlu olarak bir ücret talep edilecektir. İlaveten ceza olarak da müşteriden 5 liradan 25 liraya kadar bir ücret alınacaktır. Şirket gerekli görürse bu kişilerin cereyanını da kesebilecektir. Bu durumlarda müşterinin itiraz ve dava hakkı yoktur. Şirket abonenin kapısı yakınına koyacağı mühürlü saatini teftiş edebilmek hakkına sahiptir. Bu hususta müşterinin hiç bir itirazı söz konusu olamaz. Gerek tablo ve gerekse şube hattı elektrik şirketinin malıdır. Bu yüzden müşteri 10 ampere kadar olan saatler için aylık 25 kuruş ve şube kirası olarak da ilaveten 25 kuruş ödeyecektir.
Ayrıca şirket lüzum gördüğü taktirde müşterinin izni ile bina içindeki tesisatı kontrol edebilir. Verilen planın dışında ilaveler yapıldığı görülecek olursa ilave edilen her lamba için 500 kuruş ceza tatbik edecektir.
Tesisat tamamlanıp da cereyan alınacağı zaman belediyeye müracaat edilecektir. İlk muayene için müteahhit tarafından yazılı olarak tesisatı tamamladığını bildiren resimleri havi bir dilekçe verecektir. Muayene ücreti olarak da 1 lira ödenecektir. Muayene neticesinde elektrik sistemi yeterli görülürse kontrat imzalanacaktır. Tesisatta hata tespit edilirse tekrar muayene edilmek üzere eksiklerinin giderilmesi beklenecektir. Bilahare ikinci muayene yapılacaktır. İkinci muayene ücreti yarım liradır. Yine hata görülürse üçüncü muayene yapılacaktır. Üçüncü muayenenin ücreti 2 liradır.
Tesisatına ilave yaptırmak isteyen kişiler önceden belediyeye müracaat ederek ilave edeceği miktarı bildireceklerdir. Belediye onaylar ise ilave tesisatı yaptırarak tekrar muayene ettireceklerdir. Bu durumda belediyeye ödenecek ücret birinci muayenenin yarısıdır.Tesisatta sıkıntı görülmezse mukavele imzalayacaktır.
Müşteri mukavelede isteyeceği azami mum kuvvetini kaydedecektir. Taahhüt ettiği bu elektriği en aşağı 200 saat kullanmak mecburiyetindedir. Sarf etmese dahi bu bedel kendisine tamamen ödettirilecektir. 450 saate kadar elektrik tüketim ücreti birim fiyatı aynıdır. 450 saati aşarsa fazla kısmına % 40 indirim uygulanacaktır. Bu indirim sadece aydınlatma amacıyla elektrik kullanan müşterilere aittir.
Tesisatı kontrol edilip yeterli bulunan ve kontrat imzalanan müşterilerin evlerine elektrik alabilmeleri için yapılması gereken bir işlem daha vardır. O da caddeden geçen elektriği evdeki tesisata ulaştırmaktır. Bunun için bağlama ve saat tablosu için 10 lira ödeyeceklerdir[30].
200 mumdan 1000 muma kadar cereyan alan müşteriler kontratın imzası sırasında elektrik şirketine makbuz karşılığında 500 kuruş depozito ödeyeceklerdir. Müşterinin mukaveleyi feshetmek istemesi halinde, kullandığı elektriğin borcu düşülerek depozito parasının kalan kısmı iade edilecektir[31].
Öte yandan Elektriğin kilovat saat ücreti 25 kuruş olarak belirlenmiştir. Resmi binalar ve hayır kurumlarına % 5 indirim yapılacaktır. Gece saat 10.00’dan sonra çalışmak şartıyla sanayi tesislerinin harcadığı elektrikten de % 4 indirim yapılacaktır[32].
Belediye tarafından yapılacak teftişlerde müşteri bir bedel ödemeyecektir. Ancak hata görülürse veya müruru zaman nedeni ile değiştirilmesi icap eden aksam olup da tamir ettirilmesi gerekirse bu tamiratın yapılmasından sonra yeniden muayene edilecektir. Bu defa da muayene için her hangi bir bedel alınmayacaktır. Muayenede yine eksik görülürse 1 lira teftiş ücreti alınacaktır. Bir hafta sonra ise ücretsiz olarak yeniden teftiş yapılacaktır.
Ayrıca şirket lüzum gördüğü taktirde müşterinin izni ile bina içindeki tesisatı kontrol edebilir. Verilen planın dışında ilaveler yapıldığı görülecek olursa ilave edilen her lamba için 500 kuruş ceza tatbik edecektir.
Tesisatında bozukluk olan müşteriler belediyenin elektrik şubesine müracaat edeceklerdir. Belediye 25 kuruş mukabilinde tesisatı inceletecektir. Tamire lüzum görülürse masrafı müşteri tarafından ödenmek kaydıyla tamir edilecektir[33].
Elektrik şirketine abone olanlar kontratın yapılmasından itibaren 1 sene müddetle müşteri olmak mecburiyetindedir. Eğer süre dolmadan mukaveleyi feshetmek isterlerse 200 saatlik sarfiyat bedeli ödeyeceklerdir. Mukavele bu şartla yazılı olarak feshedilebilecektir. Bir yılın bitiminde elektrik almaya devam etmek istemeyen müşteriler kontrat müddetinin sona ermesinden bir ay evvel yazılı olarak şirketi bilgilendireceklerdir. Eğer müracaat etmeyecek olurlarsa kontrat bir yıl daha otomatik olarak uzatılmış demektir.
Elektrik sarfiyatı bedelleri her ay sonunda makbuz karşılığında tahsil edilecektir. Tahsilattan bir gün evvel düzenlenen fatura müşteriye ulaştırılacaktır. Ertesi gün müşteri makbuz karşılığında tahsildara ödeme yapacaktır. Sekiz gün içerisinde ödemeyi yapmayan müşterinin elektriği kesilecektir. Depozito bedelinden söz konusu fatura bedeli mahsup edilecektir. Bu durumda müşterinin hiç bir itiraza hakkı yoktur.
Elektrik santralinde meydana gelebilecek bir problem dolayısıyla geçici bir zaman için gerek kısmen gerekse tamamen elektrik kesilecek olursa müşteri hiç bir suretle itiraz edemeyecek ve dava açmaya hakkı olmayacaktır[34].
Santralin Tamamlanması ve Geçici Teslimin Yapılması
Bu arada elektrik tesisatı müteahhidi Ganz Şirketine mensup bazı kişiler 1928 yılı Mart ayı başlarında inceleme yapmaya başlamışlardır[35]. Şirket tesisata başlamak için elektrik santral binasının inşasının tamamlanmasını, makinelerin konulmasına müsait bir hale getirilmesini beklemeye başladı[36].
Diğer taraftan elektrik tesisatı için gerekli olan direklerin tedarikini il özel idaresi yükümlenmişti. Başlangıçta demir direk yapılmasına karar verilmiştir. Söz konusu direklerle ilgili olarak vilayet encümeni Anadolu-Bağdat Demiryolları Müdüriyet-i Umumiyesi’ne müracaat ederek bu işte kullanılacak rayları sipariş etmiştir.[37]
Bilahare elektrik tesisatı için ihtiyaç duyulan direkler için ihale açılmıştır[38] Ancak ihaleye katılan olmadığı için süre 12 Haziran 1928 tarihine kadar uzatılmıştır.[39]. Bu defa da talipli çıkmayınca ihale Temmuz ayının ikinci Pazartesi gününe kalmıştır[40]. Dolayısıyla direk ihalesi 3 ay içerisinde ancak sonuçlandırılabilmiştir.
İlerleyen zamanda gideri azaltmak amacıyla valilik demir direk yerine ağaç direk kullanılması kararını kabul etmiştir. Böyle yapılırsa muhasebe-i hususiyenin 800 dolar kar edeceği hesaplanmıştır[41].
Direk ihalesini takiben Afyonkarahisar’a elektrik malzemeleri gelmeye başlamıştır. Gelen teller Kadınana Kız Mektebi’nin bodrumuna depolanmıştır. Bu okulun seçilme nedeni inşa edilmekte olan santral binasına yakın olmasıdır[42]. Bu arada elektrik santralinde kullanılacak olan elektrik genaratörleri de tren yolu ile İstanbul’dan Afyonkarahisar’a gönderilmiştir. 4 Eylül 1928 tarihinde genaratörler Afyonkarahisar istasyonuna ulaşmıştır[43]. İki gün içerisinde de buradan şehir dahiline nakledilmiştir.[44]
1929 yılı Mayıs ayı sonlarına doğru şirket sokak lambalarını yerlerine koymaya başlamıştır.[45] Haziran ayı içerisinde eksik direkler temin edilir edilmez ilk denemenin yapılması planlanmıştır[46].
Öte yandan yerel basın elektrik tesisatı ile yakından ilgilenmiştir. 13 Haziran 1929 tarihli bir köşe yazısı “Elektrik tesisatı Hala Bitmedi” başlığını taşımaktadır. Yazıda elektrik tesisatının tamamlanmamış olmasından duyulan rahatsızlık dile getirilmiştir. Gecikmenin sebepleri tartışılmış, şirketin kasten geciktirdiği iddia edilmiştir. Santrali tecrübe etmek amacıyla kullanacağı mazot parasını özel idareden istemesi de eleştirilmiştir. Bu yakışıksız tavırlar devam ederse şirketin misafir olduğuna bakılmaksızın yanlışlarının teşhir edileceği tehdidinde bulunulmuştur[47].
Bu arada Mahalli Muhasebe Müdüriyeti vatandaşlara elektrik satışı ile ilgili olarak bir duyuruda bulunmuştur. “Elektrik Alacakların Nazarı Dikkatine” başlığını taşıyan bu yazıda öncelikle yakında şehre elektrik verilmeye başlanacağı bildirilmiştir. Buna göre başlangıçta ev,dükkan,kahve,otel,lokanta gibi abonelere üç ay süre ile ücretsiz elektrik verilecektir. Bu imkandan yararlanmak isteyenler Temmuz sonuna kadar muhasebe-i hususiye müdürlüğüne müracaatla isimlerini, elektrik alacakları binaları yazdırmaları ve belge almaları gerekmektedir. Bu tarihten sonra müracaat edenlere ücretsiz elektrik verilmeyecektir. Elektrik ücreti kilovat başına 25 kuruştur. Zanaatkarların iş yerlerine elektrik verilebilmesi için en aşağı 40 beygir kuvveti sarf etmeleri gerekmektedir. Onların buna göre hesap yaparak Temmuz ayı sonuna kadar muhasebe-i hususiye müdürlüğüne başvurmaları şarttır.
Diğer taraftan binalara elektrik tesisatı döşenmesi de bir kısım kurallara bağlanmıştır. Bina sahipleri bu işi Muhasebe-i Hususiye’nin elektrikçisine yada kurumun elektrikçisinden vesika almış veya elindeki belgeyi tasdik ettirmiş serbest elektrikçilere yaptırabileceklerdir. Bu yüzden binalara elektrik tesisatı yapmak isteyenlerin belediyeye müracaatla isimlerini yazdırmaları, bilahare sınava girerek vesikalarını almaları şart koşulmuştur. Vatandaşlar ise bina dahilindeki tesisat malzemelerini şartnameye uygun olmak kaydıyla muhasebe-i hususiyeden veya dışarıdan satın almakta serbesttirler[48]. Bu doğrultuda şehirde elektrik malzemeleri satılan dükkanlar açılmıştır. 1929 yılı Mayıs ayında elektrik malzemesi satışı yapan ticarethanelerin reklamları görülmeye başlanmıştır. Kara Hafızzade Hamdi Ticarethanesi elektrik malzemesi satma konusunda ilk ilan veren müessese olmuştur.[49]. Bilahare Uzunçarşı’da Kara Hafızzade Şevki Ticarethanesinin reklamlarına sıklıkla tesadüf edilmiştir[50]
Nihayetinde de 26 Haziran 1929 günü Afyonkarahisar sokak lambalarına ilk defa elektrik verilerek tesisatın deneneceği bildirilmiştir[51]. Gerçekten de bu tarihte ilk deneme gerçekleştirilmiştir. Halkın heyecanı dönemin basınında şu şekilde anlatılmıştır: “Şehrimiz elektrik tesisatının ilk tecrübesi yapıldı: İlk tecrübe dün yapılmıştır. Tecrübe esnasında santral binasının etrafında bir çok halk toplanmıştı. Akşam üzeri şehir dahilindeki tellere cereyan verilmiş ve lambalar yanmıştır. Bu esnada halk bilhassa çocuklar sokaklarda intizar ediyorlardı. Lambalar yanınca çocuklar alışkın olmadıkları tatlı ve kuvvetli ziyayı görerek sevinçle bağrışmaya başlamışlardır. Tesisatı yapan şirket masrafından kaçınarak santralı fazla çalıştırmamış ve saat 21.05’de lambalar sönmüştür. Tecrübe bazı lambaların hatalı vaz’ olunduğu için yanmadığını göstermiştir”[52].
Bu arada elektrik tesisatı sınırlı bir kaç direk dikilmesi ve tel uzatılmasıyla birlikte tamamlanmıştır. İkinci deneme 27 Haziran Perşembe günü akşamı gerçekleşmiştir. Santralde çift dizel motor ve dinamo bulunduğundan önce birinci motor ve dinamo denenmiş, bilahare ikinciler çalıştırılmıştır. Müteahhidin getirdiği direklerin bir kısmı beğenilmediği için değiştirilmesi talep edilmiştir[53].
Öte yandan tesisin yükümlü firmadan devralınması gerekiyordu. Ancak anlaşmaya göre geçici kabul önce yapılacaktı. Bu amaçla il özel idaresi teknik bakımdan elektrik santralini kontrol ettirmek amacıyla İstanbul’dan Türk mühendisler davet edilecekti. Bu mühendisler santrali yeterli bulurlarsa geçici kabul gerçekleşecekti. Geçici kabulden sonra da üç ay müddetle santral yüklenici Ganz Şirketi tarafından çalıştırılacaktı. Bu süre içerisinde her hangi bir arıza oluşmazsa kesin kabul muamelesi gerçekleştirilecekti[54].
Bu çerçevede geçici kabul için Mühendis Burhaneddin Bey Afyonkarahisar’a çağrılmıştır. Burhaneddin Bey 6 Temmuz günü Afyonkarahisar’a gelmiştir. Ancak elektrik tellerinin direkler arasına döşenmesindeki eksiklik ve bazı lambaların mukavelenamede belirtilen ebatlardan küçük olması nedeni ile eksikleri gidermesi için denemeyi ertesi güne ertelemiştir[55]
7 Temmuz tarihinde Burhaneddin Bey geçici teslim amacıyla ilk deneyi yapmıştır. Bu tarih itibarıyla henüz evlere cereyan verilemediğinden yalnız sokak lambaları yanmaktadır[56].Ancak denemede sözleşmede belirtilen elektrik gücüne ulaşılamamıştır. Şirket mühendisleri bunun tesisattaki hatadan değil mazotun kalitesizliğinden ileri geldiğini söylemişlerdir[57].
Mühendis Burhaneddin Bey ise dizel motorların tulumba aksamını kusurlu görerek değiştirilmesini istemiştir. Şirketin şikayetine binaen de sorunun mazottan kaynaklanma ihtimali üzerinde durulmuş, kaliteli ve fiyatı yüksek bir mazot kullanılması kararlaştırılmıştır[58].
Ancak ilk denemeden sonra yaklaşık bir buçuk aylık bir süre geçmiş olmasına rağmen elektrik şirketi ikinci deneme için tarih vermemiştir. Bu durum şirketin işi ağırdan aldığı şeklinde değerlendirilmiştir. Hatta şirket merkezine, Konya ve Afyon’daki temsilcilerine mektuplar yazılmıştır. Ancak bu mektuplara her hangi bir cevap verilmemiştir. Bunun üzerine valilik şirkete noter vasıtası ile protesto mektubu göndermiştir[59]. Bu mektupta şirketin 5 gün içerisinde eksiklerini tamamlaması istenmiştir. Noter belgesi ulaşır ulaşmaz Ganz Şirketi’nin Türkiye temsilcisi M. M. Stravz Afyonkarahisar’a gelerek 20 gün zarfında makinelerin mukaveleye uygun güce ulaştırılacağı sözünü vermiştir. Valilik gecikmeden kaynaklanan zararın şirket tarafından karşılanması şartıyla 20 gün süre talebini kabul etmiştir[60].
Diğer taraftan düşük kapasite ile çalışan santralin gücünü artırmak elzemdi. Zira, hedef elektriğin mutlaka 100 beygir gücüne ulaştırılmasıydı. Bu iş için yüklenici şirketten bir Macar elektrik mühendisini Afyonkarahisar’a göndermesi istenilmiştir.[61] Macar elektrik mühendisi yanına bir de makine mühendisi alarak 1929 yılı Ekim ayı içerisinde Afyonkarahisar’a gelmiştir. Santralin gücünü artırmak için makinelerden birisine yeni tulumba takarak 105 beygir gücüne çıkarmayı başarmıştır. Diğer makine üzerinde de çalışma yapmıştır[62].
Bu arada şirket elektrik santralinin kesin teslimini yapabileceğini Ekim ayı başında beyan etmiştir. Bunun üzerine mütehassıslardan Asım Bey Afyonkarahisar’a gelmiş, ancak santralin deneye hazır olmadığını bildirince geri dönmüştür[63]. Vilayet özel idaresi boşa giden bu masrafı şirketten istemiştir. Ganz şirketi 100 lira tutarındaki parayı ödemeyi kabul etmiştir[64].
Bu arada elektrik tesisatında Ganz Şirketi tarafından kullanılan teller ölçülmeye başlanmıştır. Nihayet 23 Ekim günü şirket temsilcisi valiliğe müracaat ederek santralin teslimi için son denemeyi yapmaya hazır olduklarını bildirmiştir. Cuma günü mütehassısların santrali denemek için Afyonkarahisar’da bulunmaları kararlaştırılmıştır[65]
Valilik 26 Ekim 1929 Cuma günü yapılacak deneme için İstanbul’da bulunan mütehassıs Burhanettin ve Asım beylere telgraf çekerek acele Afyonkarahisar’a hareket etmelerini talep etmiştir.[66] Bilahare Burhanettin Bey Balıkesir’de bulunduğu için Asım Bey’e de hareketini geciktirmesi tebliğ edilmiştir[67].
Nihayetinde elektrik santralindeki makineler ancak 30 Ekim 1929 günü denenebilmiştir. Bu denemede makinelerdeki eksikliklerin çoğunlukla giderildiği görülmüştür[68]. Burhanettin ve Asım Beyler makinelerden birisindeki yamadan dolayı fiyatında yüzde beş indirim yapılmasına karar vermişlerdir. Direklerde, tellerde, armatörlerde, lambalarda ve diğer işlerde görülen eksiklikleri de tespit etmişlerdir. Söz konusu eksikliklerin kesin kabul tarihine kadar giderilmesi şartıyla geçici kabul işleminin uygun olduğu yönünde rapor hazırlamışlardır.[69]
Bunun üzerine 3 Kasım 1929 tarihinde şirket mümessili M. Stravz geçici kabul işlemlerini gerçekleştirmek üzere Afyonkarahisar’a gelmiştir.[70] Ancak, mütehassısların tespit ettikleri noksanlara şirket temsilcisi M. Stravz itiraz ettiği için vilayet encümeni tesisatın tesellüm işlemini gerçekleştirmemiştir[71]. Bilahare anlaşmaya varılmış ve 7 Kasım 1929 tarihinde elektrik santralinin geçici kabulü özel idare müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmiştir. Kesin kabul yapılana kadar şirket makinistinin Afyonkarahisar’da kalarak makineleri işletmeye davam etmesi kararı alınmıştır. Bu süre içerisinde makinistin maaşını il özel idaresi yükümlenmiştir[72] Ömer Fevzi Atabek de Afyon Vilayeti Tarihçesi adlı eserinde H.1346/ M.1928’de santral binasının yapıldığını, H.1347/ M. 1929’da faaliyete geçtiğini yazmıştır[73].
Kesin Teslim Muamelesi ve Şehrin Düzenli Olarak Aydınlatılması
Geçici kabul işlemi gerçekleştikten sonra üç aylık bir deneme süresi olmuştur. Bu sürenin bitiminde santralin kesin tesliminin 1930 yılı Şubat ayında yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte elektrik tüketimini özendirmek amacıyla ilk abonelerden 3 ay süre ile ücret alınmayacağı belirtilmişti. Ancak, abonelerden bazılarının sabaha kadar lambaları söndürmeyerek özel İdareyi zarara soktukları görülmüştür. Bu sebeple Muhasebe-i Hususiye israfı engellemek amacıyla gazetelere ilan vermek durumunda kalmıştır. Bu ilanda abonelerin vicdanlarına seslenilerek lambaları gereksiz yere yakmamaları rica edilmiştir[74]. Benzer bir uyarı 8 Kasım tarihinde de gerçekleşmiştir.[75]
Halkı abone olmaya teşvik amacıyla 15 Eylül’de başlayan elektrik ücreti almama süresi 15 Aralık tarihinde dolacaktı.[76]. Bu hususta alınan vilayet encümeninin 26 Ekim 1929 tarih ve 543 numaralı kararı Mahalli Muhasebe Müdüriyeti tarafından Afyonkarahisar halkına ilan edilmiştir.[77].
Diğer taraftan şehre elektrik verildiğinde talep eden binaların tesisatı tamamlanmış değildi. İlk defa olarak elektrik isteyen otel, kıraathane gibi müesseselerde tesisat yapılanmasına devam edilmekteydi. Her gün binalardan bir kaçı daha elektriğe kavuşmaktaydı[78].
Bu doğrultuda camilere de elektrik alınması kararlaştırılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı kendi idaresinde bulunan Mevlevi ve Kahil camileri için müracaatta bulunmuştur. Mevlevi camiinin minareleri de elektrikle aydınlatılacaktır. Diğer camilerden bazılarının da elektrikle aydınlatılacağı belirtilmiştir.[79] Bilahare Evkaf müdüriyeti tarafından Otpazar, Karaman, Mısri, Ayaktekke camilerine elektrik tesisatı yaptırılacağı belirtilmiştir.[80] Yine Evkaf Müdüriyeti Otpazarı vakfından eski bedestene ait 161 lira 23 kuruş keşif bedelli elektrik tesisatı, sıva, badana vesair tamiratı için ihale açmıştır[81]
Diğer taraftan basında Afyonkarahisar’da elektrik tesisatı bedelinin diğer illere göre daha uygun olduğu propaganda edilmiştir. Belirtildiğine göre Afyon’da tesisat işlemlerinde 10 lambaya kadar 550 kuruş, 10 lambadan fazlası için 500 kuruş alınmaktadır. Konulacak saatlerin bedeli istenmemektedir. Ampuller elektrik müessesesinde İstanbul fiyatına satılmaktadır. Buna karşılık Konya’da ise her lamba 7 lira olduğu gibi saat bedeli de müşteriye aittir[82].
20 Ekim 1929 tarihi itibarıyla Afyonkarahisar’da elektrik almak için talepname verenlerin sayısı 70’i geçmiştir. Ancak bunlardan ticarethane ve ev olmak üzere toplam 65 aboneye elektrik verilmiştir[83].
Bununla birlikte santral beş bin civarında lambayı aydınlatabilecek vaziyetteydi. santralde yüzer beygir kuvvetinde iki dizel motor ve iki dinamo çalışır vaziyetteydi. Ancak, bunlardan yalnız birisi çalıştırılmış, diğeri ise yedekte tutulmuştur. Bir makinenin elektrik üretimi 71 kilovat idi. Fakat bu elektriğin bir kısmı santral içinde sarf edildiğinden şehre verilebilecek olan miktarı 63 kilowatt idi. Bu elektrik ile 4.800-5. 000 tane 40 watt kuvvetindeki lambanın yakılabileceği ön görülmüştür. Ticarethane ve evlere konulan lambaların hepsi birden aynı saatte yanmayacağı için yakılabilecek lamba sayısı bu rakamların çok fazla üzerinde olacağı tahmin edilmiştir[84].
Bu arada yapılan hizmete dair ilk şikayetler de gelmeye başlamıştır. 7 Aralık 1929 tarihli bir haberde hava karardıktan sonra şehre elektrik verilmesi eleştirilmiştir. Akşamleyin halkın önce gaz lambası yakmak zorunda kaldığı, elektrik gelince de lambayı söndürerek ampulleri yaktıkları belirtilerek ” Ticarethaneler, bürolar asıl iş saati olan akşam karanlığında elektrik ışığından mahrumdur. Gündüzleri de cereyana kavuşmak bir gaye olmakla beraber şimdilik hiç olmazsa bir saat evvel cereyan verilmelidir” denilmiştir[85].
Bu arada ilk elektrik arızaları meydana gelmeye başlamıştır. Örneğin 17-18 Aralık 1929 gecesi saat 23.00’de elektrik lambaları aniden sönmüştür. Arıza mazot pompasındaki sübaplardan kaynaklanmıştır. 45 dakika zarfında diğer makinenin sağlam olan pompası nakledilmek suretiyle tekrar cereyan verilmiştir[86].
1929 yılında şehre elektrik gelmiş olmasına rağmen bütün sokakların aydınlatılması zamanla mümkün olabilmiştir. Şehir merkezinden başlayarak kenar mahallelere doğru sokak lambaları konulmuştur. Bu yüzden bir kaç yıl daha şehrin bazı mahalleleri gazla aydınlatılmaya devam edilmiştir. Örneğin 1933 yılı Ağustos ayı içerisinde sokaklara yerleştirilen 100 lamba ile Örenbağ ve Kubeli mahalleleri elektriğe kavuşmuştur[87]. Dikkati çeken bir husus da kısa süre içerisinde sokak lambalarını daha kuvvetli lambalarla değiştirilmeye başlamıştır[88].
Bu arada bazı evlerde kordon ve borusuz tellerle şartnameye riayet etmeksizin elektrik tesisatı yapıldığı görülmüştür. Bunun üzerine belediye başkanlığı kamuoyuna bir duyuru yapmak zorunda kalmıştır. Buna göre abonelerin belediye elektrik idaresinin bilgisi olmadan hiç bir ilave tesisat yapamayacakları bildirilmiş, yangın ve ölüm tehlikesine karşı kamu menfaati adına bu abonelerin cereyanlarının kesileceği ve ayrıca nakdi para cezası alınacağı ilan edilmiştir[89].
Taşpınar dergisinde belirtildiğine göre 1933 yılı içinde elektrik işlerinde oldukça büyük bir gelişme olmuştur. İstasyon bulvarındaki direkler tamamen ortaya alınmış ve hepsi de medeni bir şehre yaraşacak tarzda boyanmıştır. Zafer abidesi civarından geçen ağaç direkler demir direklerle değiştirilmiştir. Büyük kudrette iki buhar makinesinin satın alınmasına teşebbüs edilmiştir[90].
Yine bu dergide belirtildiğine göre 1933 yılı itibarıyla artık karanlıkta kalan sokak kalmamıştır. Şehir “en ücra mahallerine kadar” elektrikle aydınlanmıştır. Belediyenin sokakların aydınlatılması için koyduğu elektrik lambası sayısı 300’e yaklaşmıştır. Bu rakam ihtiyacı karşılamaktadır[91].
KAYNAKÇA
- Arşivler
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi
Hasan Özpunar Arşivi
- Gazete ve Dergiler
Haber Gazetesi
Son Haber Gazetesi
Taşpınar Dergisi
- Kitaplar ve Makaleler
ATABEK, Ömer Fevzi, Afyon Vilayeti Tarihçesi, ( Yayına Hazırlayan: Turan Akkoyun), Afyon 1997.
“Bir Yıl İçerisinde Vilayetimizde Neler Yapıldı”, Taşpınar, C.2, Sayı: 24, Teşrinievvel (Ekim ) 1934, s. 219-220.
- Zihni, “Cumhuriyetten Sonra Afyon Şehri”, Taşpınar, C.1, S.12, Teşrinievvel (Ekim ) 1933, s. 287-290.
İnternet Kaynakları
(http://www.bilgimanya.com/klemens-nedir-cesitleri-nelerdir/ Erişim Tarihi: 9 Mart 2018, Saat: 12.00)
(http://www.elektrikrehberiniz.com/elektrik/linye-ve-sorti-nedir-15475/ (Erişim Tarihi: 9 Mart 2018, Saat: 11.45)
https://www.kontrolkalemi.com/forum/konu/rozas-nedir.101781/. (Erişim Tarihi: 15.03.2018, Saat: 09.30.)
http://www.olive.info.tr/?p=418, ( Erişim Tarihi: 25.03.2018, Saat: 21.47)
http://tesisatturkiye.com/elektrik-tesisati/buat-nedir/( Erişim Tarihi: 15.03.2018, Saat: 09.17)
Milli Eğitim Bakanlığı, Elektrik Elektronik Teknolojisi Dağıtım Tabloları, http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Da%C4%9F%C4%B1t%C4%B1m%20Tablolar%C4%B1.pdf, (Erişim Tarihi: 9 Mart 2018, Saat: 11.25)
EKLER
EK 1. Afyonkarahisar Elektrik Santral Binasının Konumu
EK 2. Afyonkarahisar Elektrik Santral Binası
Afyonkarahisar Elektrik Santralinde Kullanılan Ganz Şirketine Ait Dizel Genaratör Örneği
[1] Haber, 3 Kânûnusâni /Ocak1927,No:186; Haber, 6 Kânûnusâni /Ocak1927,No:187; Haber, 20 Kânûnusâni/ Ocak1927,No:191.
[2] Haber, 18 Mart 1928, No: 341, s. 2.
[3] Refik Bey Fen Medresesi’nde müderris olarak görev yapıyordu. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi
( BCA), Yer No:180-9-0-0/ 8-49-1.Tarih: 19.12. 1923.
[4] Haber, 20 Haziran 1927,No:228, s.1.
[5] Son Haber, 14 Nisan 1929,No: 714, s.1.
[6] Son haber, 13 Nisan 1929, No: 713, s.1.
[7] Son Haber, 16 Kanunusâni/ Ocak 1928, No: 289, s.1.
[8] Son Haber, 16 Kanunusâni/ Ocak 1928,No: 289, s. 1.
[9] Son Haber,6 Şubat1928, No:25/307, s.4.
[10] Son Haber,10 Mayıs 1928, No:99-382, s.4.
[11] Son Haber,24 Mayıs 1928, No:111-394, s.1.
[12] Son Haber,24 Mayıs 1928, No:111-394, s.1.
[13] Son Haber,5 Haziran 1928, No:115-398, s.1.
[14] Son Haber, 17 Teşrinievvel/ Ekim 1928, , No: 227-507, s.1
[15] Son Haber, 25 Temmuz 1929,No: 786, s.4.
[16] Buat: Fransızca “boite” kelimesinden dilimize geçmiştir. Elektrik tellerinin toplanıp bir kutu üzerinden dağılmasını sağlayan dört ya da iki çıkışlı kutudur. http://tesisatturkiye.com/elektrik-tesisati/buat-nedir/( Erişim Tarihi: 15.03.2018, Saat: 09.17)
[17] Son Haber, 30 Temmuz 1929,No: 787, s.3.
[18] Son Haber, 25 Temmuz 1929,No: 786, s.3.
[19] Son Haber, 25 Temmuz 1929,No: 786, s.4.
[20] Rozas elektrikçilikte tavana bağlanan askı duyunun kablosu ile birlikte bağlandığı kapaklı klemens kutusudur. https://www.kontrolkalemi.com/forum/konu/rozas-nedir.101781/. (Erişim Tarihi: 15.03.2018, Saat: 09.30.)
[21] Son Haber, 25 Temmuz 1929,No: 786, s.3.
[22] Tablo: Binaya gelen enerjinin, kontrollü bir şekilde kullanılabilmesini temin eden araçtır. Dağıtım tablolarında kullanılan enerji miktarını ölçen sayaç, elektriğin verebileceği zararların önüne geçmek için sigortalar, herhangi bir kaçak akıma maruz kalan insanları korumak için kaçak akım röleleri gibi elemanlar bulunmaktadır. ( Milli Eğitim Bakanlığı, Elektrik Elektronik Teknolojisi Dağıtım Tabloları, http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Da%C4%9F%C4%B1t%C4%B1m%20Tablolar%C4%B1.pdf, Erişim Tarihi: 9 Mart 2018, Saat: 11.25)
[23] Son Haber, 25 Temmuz 1929,No: 786, s.3.
[24] Son Haber, 25 Temmuz 1929,No: 786, s.4.
[25] Linye: Dağıtım tablosundan son aydınlatma aygıtı (armatür ) veya prizin bağlandığı buata ( kutu) olan hatta linye hattı denir. Linye hattı bir sigorta devresine bağlanan hat olarak da düşünülebilir. Linye hatları ışık ve priz olarak ikiye ayrılır. Işık linyesine ışık sortisi, priz linyesine priz sortisi bağlanır. Linye hattına bağlanan sigortalara linye sigortası denilir. (http://www.elektrikrehberiniz.com/elektrik/linye-ve-sorti-nedir-15475/ Erişim Tarihi: 9 Mart 2018, Saat: 11.45)
[26] Klemens: İki veya daha çok parçaya ayrılmış olan elektrik kablolarının birbirlerine bağlanmasını sağlayan parçaya klemens denilir. Klemenslerin yalıtkan kısımları kullanılacak yere göre plastikten, metalden veya bakalitten yapılmaktadır. İletken iç kısımları ise pirinçten veya nikelden yapılmaktadır. (http://www.bilgimanya.com/klemens-nedir-cesitleri-nelerdir/ Erişim Tarihi: 9 Mart 2018, Saat: 12.00) .
[27] Son Haber, 25 Temmuz 1929,No: 786, s.4.
[28] Son Haber, 30 Temmuz 1929,No: 787, s.3.
[29] Son Haber, 25 Temmuz 1929,No: 786, s.4.
[30] Son Haber, 30 Temmuz 1929,No: 787, s.3.
[31] Son Haber, 30 Temmuz 1929,No: 787, s.4.
[32] Son Haber, 25 Temmuz 1929,No: 786, s.3.
[33] Son Haber, 30 Temmuz 1929,No: 787, s.3.
[34] Son Haber, 30 Temmuz 1929,No: 787, s.4.
[35] Son Haber, 13 Mart 1928, Sayı: 55- 336, s. 2.
[36] Son Haber Gazetesi,24 Mayıs 1928, No:111-394, s.1.
[37] Son Haber, 5 Şubat 1928, No: 24- 302, s. 2.
[38] Son Haber, 24 Mayıs 1928, No:111-394, s.1.
[39] Son Haber, 6 Haziran 1928, No:116-399, s.3.
[40] Son Haber,18 Haziran 1928, No:125-405, s.2.
[41] Son Haber, 17 Teşrinievvel 1928, , No: 227-507, s.1
[42] Son Haber, 23 Temmuz 1928, No:156-436, s.1.
[43] Son Haber, 5 Eylül 1928, No: 193–473, s.1.
[44] Son Haber, 7 Eylül 1928, No: 195–475, s.1
[45] Son Haber , 29 Mayıs 929, No:746, s.1.
[46] Son Haber , 10 Haziran 929, no:755, s.1.
[47] Son Haber , 13 Haziran 929, no:758, s.1.
[48] Son Haber, 30 Temmuz 1929, No: 787, s.6; Son Haber, 1 Ağustos 1929, No: 788, s. 3.
[49] Son Haber, 11 Mayıs 929, s.no:734, s.2.
[50] Son Haber, 6 Teşrinevvel/ Ekim 1929, No: 814, s.4; 20 Teşrinevvel/ Ekim 1929, no:826; Son Haber, 4 İkinci teşrin/ Kasım 1929, No:836 s:3.
[51] Son Haber , 26 Haziran 1929, No:769, s.1.
[52] Son Haber , 27 Haziran 1929, No:770, s.1.
[53] Son Haber , 29 Haziran 1929, No:771, s.1.
[54] Son Haber , 29 Haziran 1929, No:771, s.1.
[55] Son Haber, 7 Temmuz 1929, No:778, s.1.
[56] Son Haber, 8 Temmuz 1929, No:779, s.1.
[57] Son Haber, 8 Temmuz 1929, No:779, s.1.
[58] Son Haber, 20 Ağustos 1929, No:793 s:1.
[59] Son Haber, 22 Ağustos 1929, No:794 s:1.
[60] Son Haber, 12 Eylül 1929, No: 800, s.1
[61] Son Haber, 29 Eylül 1929, No: 808,s.1.
[62] Son Haber, 9 Ekim 1929, No: 817, s.1
[63] Son Haber, 17 Teşrinevvel/ Ekim 1929 No: 824, s.1
[64] Son Haber, 24 Teşrinevvel/ Ekim 1929, No:830, s.1.
[65] Son Haber, 24 Teşrinevvel/ Ekim 1929, No:830, s.1.
[66] Son Haber, 23 Teşrinevvel/ Ekim 1929, No: 829, s.1
[67] Son Haber, 26 Teşrinevvel/ Ekim 1929, No: 831, s.1
[68] Son Haber, 31 Teşrinevvel/ Ekim1 929, No: 834, s.1
[69] Son Haber, 2 İkinciteşrin/ Kasım 1929, No:834, s.1,
[70] Son Haber, 4 İkinciteşrin/ Kasım 1929, No:836, s.2.
[71] Son Haber, 7 İkinciteşrin/ Kasım 1929, No:839, s.1.
[72] Son Haber, 8 İkinciteşrin/ Kasım 1929, No:840, s.1.
[73] Ömer Fevzi Atabek, Afyon Vilayeti Tarihçesi, ( Yayına Hazırlayan: Turan Akkoyun), Afyon 1997, s. 247.
[74] Son Haber, 5 İkinciteşrin/ Kasım 1929, No:837, s.1.
[75] Son Haber, 8 İkinciteşrin/ Kasım 1929, No:840, s.1.
[76] Son Haber, 10 İkinciteşrin/ Kasım 1929, No: 841, s:1.
[77] Son Haber, 14 Birincikanun/ Aralık 1929, No:869, s. 2
[78] Son Haber, 29 Eylül 1929, No: 808, s.1.
[79] Son Haber, 29 Eylül, 1929 Pazar, No: 808, s.2.
[80] Son Haber, 24 Teşrinevvel/ Ekim 1929, No: 830, s.1
[81] Son Haber, 3 Ağustos 1933, No: 1389, s. 3.
[82] Son Haber, 13 Teşrinievvel/ Ekim 1929, No: 819, s.2.
[83] Son Haber, 20 Teşrinevvel/ Ekim 1929, No: 826, s.1
[84] Son Haber, 17 İkinciteşrin/ Kasım 1929, No:847, s.1
[85] Son Haber, 7 Aralık 1929, No:863, s.1
[86] Son Haber, 18 Aralık 1929, No:873, s.1
[87] Son Haber, 7 Ağustos 1933, No:1390, s.1.
[88] Son Haber, 9 Teşrinievvel/ Ekim 1929, No: 817, s.1
[89] Son Haber, 2 Ocak 1939, No: 1909, s.2.
[90] “Bir Yıl İçerisinde Vilayetimizde Neler Yapıldı”, Taşpınar, C.2, Sayı: 24, Teşrinievvel (Ekim ) 1934, s. 219.
[91] M. Zihni, a.g.m, s. 287-288.
Kaynak : Taşpınar Dergisi